‘Kendimi Keşfetmek’ İçin Kendimi İzliyorum: Nasıl mı?🇹🇷

 

Sağlık ve Spor Takip Uygulamaları

Spor rutini (Fitness*) ve beslenme günlüğümü yazılı olarak sadece bu iş için ayırdığım defterime not ediyorum. Sağlık ile ilgili takip yapan, spor altında geçen tüm dallar ve yeme-içme, kalp ritmi ölçümü, su içme, diğer aktiviteler dahil, tüm uygulamaların kullanımını durdurdum, her şeyin derli toplu bir sayfada kayıtlı olmasına ihtiyacım olduğuna karar verdim. Bu noktada ihtiyaçları iyi tanımlamak çok önemli, ben başlangıç seviyesinde bir sporcu değilim. Fonksiyonel antrenman tekniğini izlediğim altıncı yılımın içerisindeyim, kendi antrenman planımı hazırlıyorum. Haftalık genel tabloyu görme ihtiyacım var, yediğim içtiğimi zihnimde dengeleyebiliyorum, yine de yazılı olarak kayıt altına alıyorum. Bu süreçte kullandığım uygulamalarda şöyle bir durum oluştu; yoğun bisiklet sürüş antrenmanları yaptığım dönemde kardiyovasküler kapasitemi arttırmak üzere antrenman değişikliğine gitmiştim ve sadece kalp ritm aralığımı kontrol etmem yeterli olmuyordu, oksijensiz ortamda ki kapasitemi de ölçümlemem gerekiyordu. Kısacası bir atletseniz ya da yağ yakım aralığınızı çok iyi algılamak istiyorsanız ve antrenman sürenizi iyi planlamak istiyorsanız özellikle kalp ritmini ölçümleyen bantları senkronize edebildiğiniz apple-watch* gibi uygulama ile senkronize teknolojik aksesuarları kullanmanız çok önemli ve atlet olarak uzun vadede vazgeçilmez olacaktır. Atletseniz yarışmalara katılım gösteriyorsunuzdur ve kendinizi bir ileri seviyeye taşımak istersiniz, bu durumda gelişiminizi kayıt altına almanız önemlidir. Benim gibi sporcu atlet iseniz, kardiyovasküler kapasiteyi arttırma gibi hedefleriniz yarışma ve zaman odaklı değilse, fakat atlet gibi çok aktif bir spor hayatınız varsa gözleme dayalı bir takip süreci oluşturabilirsiniz. Yine de bu gözlemleme sürecinin içeriği hala kayıt ve takip gerektiriyor: kaldırdığınız ağırlıkların ölçümü, koşu zamanlamaları, HIIT (yüksek yoğun aralıklı egzersizler)* performans ölçümü, bisiklet RPM (yoğunluk seviyesini kontrol etmek için kullanılır) değeri gibi. Aslında tüm bilgileri önüme excel* gibi dökecek ve bütün resmi görebileceğim bir uygulama olsa sanırım kesinlikle kullanırım. Benim temel problemim her şeyi ayrı ayrı kullanma hali…

Sürdürülür Davranış Degişikliği

Sağlık takibi için kullanıllan ve ‘mHealth’ adı altında (m:mobile) toplanan tüm uygulamalar için ortak istek tüketiciler tarafında sürdürülebilir bir fit yaşam modeli oluşturabilmek ayrıca bir sağlık problemi ve takibi zorunlu bir durum yoksa.

2014 yılında yapılan bazı araştırmalar sağlık temelli uygulamaların genellikle orta yaş kullanıcılar tarafından daha çok tercih edildiğini göstermekte, bunun sebepleri kalp atışlarının ölçümlenebilir olması, adımların sayılabilmesi, ilaç gibi alımı unutulacak gıda ve sıvıların alımı için alarm konulması olabiliyor.

Tüketicinin bu noktada istekleri genel bir çerçevede karşılanabiliyor fakat doktorların, ilaç firmalarının, sağlık sisteminin ve bazı zorunlu sağlık takibi gereken durumlarda istekler oldukça farklı ve bazen konuya özel olabiliyor. Bu anlamda ilginç örneklerden birisi eski Amerika Başkanı Barack Obama’nın kalp atışının, uyku düzeninin ve yerinin Fitbit uygulaması ile gözlemlenmiş olmasıdır. Sağlık endişelerinin ötesinde bir başkanın sağlık durumu ulusal güvenlik ile ilgili de olabilmektedir. Bu örnek sadece talep ile alakalı ve bir uygulama oluşturan firma ile kişiye özel bir takibin başka birimlerle paylaşılması söz konusu olmuş.

Google X, akıllı cihazlarla senkronize olup güncel bilgi gönderebilen özel bir lens ile kan glikoz seviyesine ölçmek üzere bir çalışma yürütüyor ve çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bir ilaç firması ile Türkiye’de piyasaya süreceği, kan şekerinin uyku esnasında ki seyrinin takip etmek üzere vücut üzerine yerleştirilen, bir cihazla iki haftalık bir takip yapabildiğini ve bunun uykuda gizli şeker atakları yaşayan hastaları saptamada önemli olduğunu konuşmuştuk. En son kaldığı süreçte Türkiye’de bakanlık desteği ile hastalara verilmesi için adımlar atılmaya çalışılıyordu. Geldiği süreci bilemiyorum ve verdikleri açıklama kayıt altına alma ve takip etmenin hekim tarafındaki ve hasta tarafındaki önemini çok iyi anlatan bir örnek. Diyabet oranı oldukça yüksek oranda görülebilen bir hastalık, bu sebeple yatırımlar ileri ki süreçte de devam edecektir.

Bu örnekleri attırabilirim Google, Apple, MIT, silikon vadisi hayal edebileceğinizin ötesinde girişimlerde bulunuyor, yapılan her girişim ise sizden gelen dataların kaydedilmesi ve sizin takip edilmeniz amaçlanıyor. Her kayıtlı datanın bir satış değeri var; milyonlarca kayıtlı araştırma katılımcısı olarak görebiliriz kendimizi ve bu bilgileri gönüllü olarak paylaştığımızı unutmayalım.

Günün sonunda davranış değişikliği için mobil sağlık uygulamaları kullanan birisi için kişisel geçmişini gözlemleme ve değiştirmede etkili mi sorusunun cevabı bireysel ihtiyaçlara göre değişkendir diyebiliriz. Her gün girdiğiniz datanın önce günlük, sonra ise haftalık ve aylık analizini yapmaya gönüllü olmalısınız ve davranış değişikliğinin ölçümlenebilmesi bu analizlerle mümkün olacaktır. Bu tip uygulamaları ruhsal ve zihinsel ihtiyaçlarınızdan ayrı değerlendirmek durumundasınız, bunu analizleri değerlendirme süreci için söylüyorum. Ruhsal olarak kötü geçirdiğiniz bir dönemin beden üzerinde ve davranışlarınızda etkileri bağımsız olamaz.

‘Sağlık ve Spor İzleme ve Kendini Keşif’ uygulamaları ne kadar hayatımızda ve işlevsel mi?

Yapılan resmi kurumların araştırma geçmişi yakın dönem için çok sınırlı, bu sebeple kaynak bulmakta zorlandım. Genel olarak Amerika kaynaklı raporlar mevcut ve 2012-2013 yılları arasında. Bu dijital çağ için sanırım bir otuz yıla denk geliyordur ve benim için veri anlamında geçersiz bilgiler. Diğer yandan “Health Monitoring and Self-Discovery” ya da “Sağlık İzleme ve Kendini Keşfetme” alanları ile ilgili yapılan yatırımları incelemek için iyi bir başlangıç sağladı.

Devletler haklı olarak sağladıkları sağlık hizmetinden yararlanan vatandaşlarını kayıt altına almak, takip edilmesi kolay bir sistem oluşturmak istiyor. Bunun için uzun vadeli kullanılabilecek yazılımlar geliştirmeye, hasta ile doktor ilişkisini şeffaf ve her iki taraf için de takip edilebilir bir hal almasını destekliyor. Bu ilişkinin içine girmek isteyen önemli ajanlar var; bunlardan en önemlisi ilaç firmaları ve daha sonra sigorta şirketleri ve sağlık ile ilgili pazarda yer alan diğer işbirlikçileri.

Bu yazıda amacım fit yaşam sürmek için destek sağlayan ve sağlığınızı takibe almanızı sağlayan uygulamaların uzun vadeli yararlı olup olmadığını sorgulamaktı, fakat araştırmalar beni ayrı bir konuya yönlendirdi.

Devlet, ilaç firmaları, doktorlar, hastalar, danışanlar, sigorta şirketleri ve diğer işbirlikçileri dahil bu pazarın 2018 için Amerika’da 50 milyar dolar olduğu belirtiliyor (Credit Susse). Bu pazarın içine dahil olan uygulamalar: Fitbit* gibi sağlıklı kalmak için antrenman sisteminizi, beslenmenizi, uykunuzu, içtiğiniz suyu takip edebildiğiniz uygulamalar, beslenme uygulamaları, meditasyon uygulamaları, koşu ve bu tip sosyal ağ odaklı hazırlanmış Runtastic* tarzı uygulamalar, kalp ritm ölçümü sağlayan bantlar, meditasyon bantları, devlet sağlık hizmetine yönelik uygulamalar, vs. Bu bahsettiğim uygulamaları kullanmasanızda telefonunuzda kayıtlı olarak size servis ediliyor, hem Apple IOS hem Android işlemcileri kendi yazılımında sağlık uygulamalarını dahil ediyor. Yurtdışında ve Türkiye’de yapılan, benim de iş sebebi ile görüşme yaptığım ve bilgi edindiğim, doktor ve hasta odaklı uygulamalar ile hekim ve hastayı dijital olarak birleştirlecek platformların geliştirilmesi üzerine çalışılıyor. Bu çalışmaların devlet ve sağlık sigorta şirketleri dahil olmadan ilerleyebilmesi mümkün değil. Sigorta şirketleri, doktorlar dijital dünyaya açılıyor, fiziksel müdahale gerektirmeyen ya da takip sürecinde olan hastalarına danışmanlığı kısa vadeli ve neredeyse müşteri hizmet arama çağrı sistemi basitliğinde gerçekleştirme yolunu bulmaya çalışıyor. Türkiye’de aktif bir yatırımcı mevcut ve yine bir Türk yatırımcı Silikon Vadi’sinde bu alanda yatırımları geliştiriyor. Bu özetlerden benim gördüğüm tablo şu; ister elimizdeki telefonlar, hastane ziyaretinde sicilimize kaydedilen tedavi geçmişlerimiz hepsi bizim hakkımızda bir bilgi kaydediyor.

Sağlık geçmişimiz ilaç firmaları için de önemli olabilir mi?

“Life Hacker*” nedir?

Google bunlardan birisi, üstelik bir şirket. Sizin uygulamalarda, internet aramalarında, emaillerinizde, sipariş ettiğiniz ürünlerde bıraktığınız izleri toparlıyor. Mesela en son kahve makinesi aradıysanız size alakasız bir websitesinde kahve ile ilgili satış kanalları oluşturmaya çalışıyor. Her yerde girdiğimiz bilgi kaydediliyor, bu bilgiler reklam şirketlerine ya da ilgili diğer fayda sağlayan firmalara servis ediliyor: yaşımız, adresimiz, gelir durumumuz, kullandığımız bankalar, aile bireylerim, aile bireylerinin yaşları, sağlık geçmişim, ne kadar spor yaptığım, doğum günüm, favori web sitelerim, en çok yazıştığım arkadaşlarım, hoşuma giden hesaplar, profilime girenler, aktif sosyal platform hayatım, gün içerisinde kaç arama yaptığım, kaç mesaj yazdığım, uyku düzenim, içtiğim su miktarı, kaç film izlediğim, …, hepsi ve hepsi kayıtlı ve siz kendinizi keşfederken sizin geçmişinizi satın alan firmalara iz bırakıyorusunuz, bırakıyorum.

Tüm bu bilgileri demografik bilgilerle beraber mükemmel bir data oluşturuyor.

Bedelini ödemediğimiz her hizmette aslında ana ürün olduğumuzu yani müşteri olmadığımızı hatırlatmak isterim (Bu tespit için: The Adage).

Alanı tekrar sağlık için daraltırsak, Apple/Android neden benim sağlığımı takip etme konusunda bu kadar istekli? Türkiye’de Vodafone, Turkcell gibi GSM operatörleri sağlık uygulamaları ile ilgili yatırımlar yapmak üzere büyük adımlar atmaktan çekinmiyor. Çok değil yakın gelecekte geçmişe yönelik izin verdiğimiz bu kayıtlar sağlık sigorta şirketleri tarafında bizim kredi notumuzu değerlendirmede kullanılacak: sizin sağlığına dikkat eden az riskli grup mu yoksa sağlığına dikkat etmeyen riskli bir yaşam süren grupta mı olduğunuzu saptamalarında, buna göre sigorta anlaşmaları yapmalarında etkili olacak.  Ülkeler ya da bölgeler bazında yapılacak çalışmalar için, mesela Orta Doğu olarak geçen bölgede kardiyovasküler sisteme bağlı rahatsızlık oranları neredeyse yüzde yetmişi bulduğu bir demografik tabanlı datayı sizin önünüze sunabilecek. Bu datanın sunulması özellikle ilaç firmalarının diyabet, kalp rahatsızlıklarına yönelik bu bölgede yer alan ülkelere karşı yatırımını artıracaktır.

Pazarın büyüklüğünü ve sizin bir birey olarak girdiğiniz her bilginin neden önemli olduğunu aslında size hizmet sunulmadığını sizin bir ürene dönüştüğünüzü umarım özetleyebilmişimdir.

Lütfen güncel bir makaleye daha göz atabilirsiniz, makale takip ettiğim Global Wellness Institute tarafından yayınlandı.

*Bazı özel isimleri ve Türkçe karşılığından daha yaygın kullanıldığı için anlam karmaşası yaratmamak adına bazı terimleri İngilizce olarak kullandım ve mümkün olanların Türkçe açıklamalarını ekledim.
Kaynaklar:
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4758807/
https://www.theguardian.com/society/2015/may/19/digital-fitness-technology-data-heath-medicine
https://gigaom.com/2013/01/27/70-percent-of-americans-track-health-but-most-skip-tech-and-many-just-use-their-heads/
http://www.pewinternet.org/2013/01/28/tracking-for-health/

https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4877805/


Discover more from DO Wellness

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

One thought on “‘Kendimi Keşfetmek’ İçin Kendimi İzliyorum: Nasıl mı?🇹🇷

Leave a comment