The Walking Letter

Issue 6: ‘3 Anlam Yasası’

Isaac Asimov, 3 Robot Yasası, Montesquieu, 3 Anlam Yasası

Bir amaçla yaşamak, bir anlam arayışı sizi sağlıklı kılar demiş Victor Emil Frankl, 1905-1997, şunu da eklemiş: bir kişi derin bir anlam bulamazsa dikkatini haz alabileceği şeylerle dağıtır. En rahatsız ve kırılgan ruh dahi amacına yöneldikce değişir diye eklemek istiyorum.
Hayat hikayemizi gücün ve hazzın varlığına değil de bir anlama, manaya yüklemek…

Gücün hala ilkel tarafımızı temsil ettiğini ve modern insan olmanın gerisinde tuttuğunu
düşünüyorum.


Bir bilim insani Isaac Asimov‘un (1920-1992), ‘I, Robot‘ romanının girişinde tarif ettiği dünyanın kuralları gibi kendi kurallarımız olmalı, ne diyordu Asimov tam da 3 Aralık 1940’de çıkan kitabında, 75 yıl önce, ‘3 Robot Yasası’nda:


▪︎ Birinci yasa, robotlar insana zarar vermez, ya da hareketsiz kalarak bir insanın zarar görmesine izin vermez .
▪︎ İkinci yasa, robot, insanlar tarafından verilen emirlere uymak zorundadır, ancak bu emirler birinci yasa ile çelişmediği sürece.
▪︎ Üçüncü yasa, bir robot kendi varlığını korumak zorundadır, ancak bu koruma birinci veya ikinci yasa ile çelişmediği müddetçe.


Bu yasalar itaatkar robotlar ve insan güvenliği için tasarlanmıştır. Ancak hikaye boyunca ahlaki olarak bu durumu sorgularız. Gücün taraf olduğu bir haldir bu, robotlar yaratılmış teknolojik bir tür olsa da, bir gün ihtiyaçları için çatışmak zorunda kalırlar.
Tarih bu güç savaşlarının gölgesinde ilerler, bilim de, kültür de, güzellik de bu mücadeleden nasibini alır. Oysa tarih aynı zamanda gücün denetlenmesi için hukuk üstünlüğünü getirmiştir, aydınlanma çağında Montesquieu’nun kuvvetler ayrılığı fikriyle devlet gücünün yaşama, yürütme ve yargı olmak üzere üç ayrı kola ayrılması fikrini öne sürmüştür. Güçlerin ayrılması!

Hiçbir reform ya da dava gücün elimine edilmesi üzerine değil, henüz olmamıştır. İnsanın modernlesmesindeki en önemli engel bu diye düşünüyorum, hala doğayı güç savaşları için kopyalıyoruz, oysa başka bir hal mümkün. Fiziksel olarak doğadan oldukça uzağız, iklim mücadelesinin içinde hazlarımızı korumak için her şeyi yapıyoruz ve bunun için güç gerekiyor. Bu denklemde hayatın anlamını bulmak size anlamsız gelebilir. İnsanın önemsiz olduğunu kabulü ile beraber bir şeyler değişebilir.

Sistemler, yönetimler, devletler, monarşi, savaş, teknoloji, uyuşturucu, alkol, sigara, tatlı, tüm uyarıcı zevklerin karşısında bir düzen mümkün mü?
Bu düşüncelerden ve soruların içinden geçen tek insan değilim, bu tarihi bir soru. ‘İnsan ne zaman modern insan olur?’ ana sorumuz. Biz hala evrim sürecindeyiz, ilkeliz.
Robotların dünyasında da olduğu gibi, üçüncü bir türü yaratıp, Tanrı rolünü oynayıp, bize yani Tanrılara zarar vermemesi için kuralları koyuyoruz, Sayın Asimov‘un 75
yıl önce yazdığı gibi, her mistik hikayede olduğu gibi, tanrı bu kibrin, kendisine zarar verenin, eşit görenin cezasını kesecektir. Tüm güç savaşlarında olduğu gibi!
Tüm bu karmaşanın içinde bir anlam arayalım isterim, Isaac Asimov’un üç robot yasasını alıp, kendi modern insanımızın ilk adımlarını atmak için kullanmak isterim. Her aydınlanma hukuk kuralları ile geliyorsa, insanın modernleşmesinin de bir yasası olmalı. 

Üç Anlam Yasası:
▪︎ Birinci yasa, bir amaçla yaşamak insanı anlamlı kılar, güç ve hazla alakası yoktur, manevi bir arayıştır.
▪︎ Ikinci yasa, insan kendi hayat anlamını bulmakta özgürdür, ve bu kişiye özgüdür. Birinci yasa ile çelişmez.
▪︎ Üçüncü yasa, bir insan kendi amacını korumalı ve sadık olmalıdır, ancak bu koruma güç mücadelesi değildir, değerlerinin gelişmesi ve bir anlama dönüşmesidir. Birinci ve ikinci yasa ile çelişmez.

Bu yazı ilk kez 3 Ocaķ 2025’te yazıldı ve http://www.dowellness.co websitesinde yazdığım güncel yazılar içinde yayınlandı.