Günlüğe Ne Yazılır?

Beden, zihin ve tin (Ruh) bir bütün, bilim de bu söylemin tarafında. Ruhsal yaşanan sıkıntılar psikolojinin alanı olduğu gibi modern tıbbın da alanı, farkındalığımız da kültürümüz de, öğrenme biçimlerimiz, düşünme tekniklerimiz ve en önemlisi alışkanlıklarımız bir bütün.

Çocukluğumuzdan itibaren alışkanlıklar döngüsü yaratmaya başlıyoruz. Ve bu alışkanlıklar kocaman bir yığın haline gelip karakterimizi baskılamaya başlıyor. Bu alışkanlıklar protagonist (Baş Karakter) haline geliyor. Ve hayatın bir döneminde tekrar kendimizi, otantik halimizi bulmak için çabalıyoruz. Ve bu uzun bir yolculuk oluyor.

Döngüler içinde yaşıyoruz. Ailemizin korkuları, endişe ve utançları, bizim travmalarımız keza kendi iç döngülerini oluşturuyor. Bu döngüler ise alışkanlıkları oluşturur. Bu konuda Dr. Gabor Mate’nin bir örneğini dinlemiştim; bir ailede ilk çocuk çok huysuzsa ve aile o çocuğu yatıştırmak için tüm enerjisini ona harcıyorsa, ikinci çocuk kendine ayrılan zaman kalmadığı için kendi işini kendisi görmeye ya da sessiz kalmayı, talepleri zaten karşılanmayacağı için istememeyi öğrenir. İkinci çocuk yetişkin bir insan olarak öne çıkmayı sevmeyen ve daha içe kapanık bir karakter olduğunda bu kişi için otantik hali budur demek mümkün değildir, o kişi artık aile içi oluşan patternin, takibinde alışkanlıkların bir parçası olur. Ve bu döngüyü sürdürebileceği ortamları, kişileri seçmeye başlar. Zamanla karakteri bu alışkanlıkların çevresinde örülür, köklenir.

Ve bu alışkanlıkları tanımak da zaman alır, tıpkı kim olduğunu anlamak gibi. Yazmayı ve günlük tutmayı, tam da bu esnada devreye sokmak etkili bir sonuç sağlar. Yazmak şart değildir, kimimiz yazdıkça öğreniriz, kimimiz okudukça, izledikçe, nihayetinde tecrübe ile. Öğrenme ve algılama da hangi aracın size yararlı olduğunun farkında iseniz, ve yazmak sizin için uygunsa buradan devam ediyorum. Yazmak negatif iç konuşmalarımızı, davranış örüntülerimizi, olumlu düşünce akışlarımızı anlamada, takip etmede etkilidir. Bir yere sunulmak, okutulmak ya da belli bir yazım formunu izlemeden yazılan metinler, yani günlük yazmak tam aradığımız destekçimiz.

Nasıl Günlük Tutulur?

Günlük yazmakla ilgili bir çok öneri var, mesela sessiz bir ortamda hiç düşünmeden üç dört sayfa yazmak, serbest yazın deniyor bu tekniğe, kelimeler anlamlı mı, cümleler oluştu mu, şikayet mi, olumsuz mu, olumlu mu düşünmeden, neredeyse nefes almaksızın yazmak. Bu tip yazmak bilinç akışınızı hem deşifre edecektir hem de zamanla anda kalmada daha yardımcı olacaktır.

Kimisi için günlük, yaptıklarının listesini tutmaktır ki, aslında bu bir yapılacaklar listesidir. İstediğimiz bu değil, sorumlulukları yazmak, görevleri anımsamak, zihni pekiştirmek değil de duygularımızı da yansıtabileceğimiz bir yazın arıyoruz.

Diğer bir günlük tutma yöntemi ise anlatımsal yazındır. Bir hikayeyi anlatırken düşüncelerinizi ve duygularınızı keşfetmek. Bu yazın biçimi benim de tercihimdir.

04.05.2024, Günlüğümden alıntı:

Ripley, 2024 yapımı, Steven Zaillian’ın senaryosunu yazdığı ve yönettiği, Andrew Scott’ın oynadığı bu siyah beyaz dizi filmin beni bu kadar dinlendireceğini kim bilebilirdi ki. Belki de diye düşündüm önce siyah beyaz fotoğraf, sonrasında sinemanın keşfi, teknolojinin ilk adımları değil de en masum ve güzel haliydi. Belki anılarımız da siyah beyazdır, olabilirdi ve fakat kokular olmasa. Rüzgarın dahi taşıdığı bir koku var. Mesela bugün nemli toprak, kırmızı gül ve çimen kokuyor. Bu kokuya bir gün tekrar denk geldiğimde tanıdık gelecek biliyorum, hava rüzgarlı olmasa da tüylerim diken diken olacak ve içim titreyecek. Bugünki hüznümü de anımsatacak, oysa kokular olmasaydı her şey siyah beyaz. Kısacası mutlu anılar olabilirdi.

Bu yazıma geri döndüğümde yaşadığım gün, duygularım ve günlük yaşamda yaptıklarımla zihnim ve ruhumun akışını görüyorum. Burada kendimle ilgili not ettiğim bir çok şey var. Ama aslında çıkış noktam izlediğim bir dizinin beni nasıl ve neden etkilediğini anlamak istememdi. Bu yazının devamı ise gerçek duygularımı keşfetmem ve not etmem ile devam ediyor. Aslında günlük yazarken sizi etkileyen bir şeyin ucunu tutmak yeterli, amaç  olmaksızın, aklınızdan geçen düşünceleri bir hikayeniz içine yerleştirerek. Bu tip yazınlar problemlerinizi belirlemek, konsantre olmak için önemli ve oldukça yardımcı. Kendi kendimize dürüst bir iletişimi sağlamanın en önemli yollarından birisi. Alışkanlıklar ile ana karakteri ayırmak için birebir. Kendimizi bulmak için iyi bir araç, zihni dinginleştirmek için meditatif bir yöntem.

Stres yönetiminde de yazın önemlidir, maksimum yarar sağlamak için hareket etmek ve iyi bir beslenmenin eşlik etmesi de önemli.

Yazmaya başlayın, yazmaya başlayınca ne söylemek istediğinizi bulacaksınız

Sevgiler

Deniz

Daha önce günlük yazmanın yararı üzerine yazdığım detaylı paylaşıma tıklayarak erişebilirsiniz. 
Buradan dinlemeniz de mümkün.
Referanslar

Discover more from DO Wellness

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Leave a comment