Bedenlerimiz yaptığımız hareketlere göre sesimizi, duygumuzu etkiliyor. Mesela hareket etmeyen bir insanın korku duyarak saldırgan, suçlayıcı olması ya da sessizleşip dünyadan kaçması bana göre olması gereken. Saldırgan bir kadın ya da erkeğin sesinin zamanla kalınlaşması da normal, ve hareketlerinin büyümesi, mesela kolunu açarak büyük hareketlerle konuşması da normal geliyor. Bu bedensel okumalardan duygu dünyasını anlayabiliyorum. Ve böyle bir insanın günlük yürüyüşlere başlamasını ve doğa ile, hayvan ile temasının gerekli olduğunu görüyorum. İhtiyaçların dışarıdan değil, içeriden, ruhsal dünyasından görülüp tanımlanması önemli ve ihtiyaçlar tamamlandıkça ya da karşılandıkça kişi zamanla dengeye gelecektir.
Denge her sistem için vardır. Ve bunun başka bir fantastik ismi yok, denge sadece dengedir.
Hareket benim çıkış noktam. Hareket değişirse, hislerimiz de değişir. Hareket sadece fiziksel değildir, mental fitness yani ruhsal dünyamız için gerekli aksiyonlar da hareket olarak günlük rutinlerde yerini alıyor. Hareket-duygu-alışkanlıklar arasındaki ilişkiler bilimsel olarak netleşiyor.
Michael Chekhov, aktör yetiştiren ve döneminde ekol olmuş bir tekniğin yaratıcısıdır ve tanınmış, Tiyatro metinlerinin yazarı Anton Çehov’un yeğenidir. Tekniğini şöyle temellendirir: ses, beden ve duygu birdir. ‘Fiziksel Beden’ ve ‘Duygusal Beden’ kavramları Michael Chekhov’a ait bu tekniğin (1955) tanımlarıdır. Fiziksel bedenin, duygusal bedenin ayrı olduğunu ve zihinsel olarak algıladığımız bedenimizle dengeye geldiğinde bir olabileceğimizi anlatır. Bunu sağlamak için de fiziksel bedeni önceden o halin, duygunun içine sokabilmek mümkündür der ve bu sebeple antrenman ve hareket, Michael Chekhov tekniğinde önemlidir ve önceliklidir.
Soru: Akıl, Bedenin Bir Parçası Mı?
Akıl, düşüncelerimiz, bilincimiz ve mental süreçlerimiz ile ilgilidir. Vücut ise beyin nöronları ve beynin yapılanmasının fiziksel durumu ile ilgilidir.
Bu durumda:
- Akıl, bedenin bir parçası mı? Yoksa,
- Beden, aklın bir parçası mı? Hangisi?
Bir çok teori akıl ve beyin dolayısı ile beden arasındaki ilişkiyi açıklamaya çalışır. Descartes, akıl ve beden beynin epifizinde etkileşim halindedir, akıl bedeni kontrol eder ama bedenin de akıl üzerinde etkisi vardır der. Dualism’e göre akıl fiziksel olmayan, beden fiziksel olan iki farklı ve ayrı varlıktır. Materyalist Psikoloji bilincin beynin bir fonksiyonu olduğunu kabul eder.
Dr. James Arthur Hadfield’ın Güç Psikolojisi’ne göre düşüncenin fizik yapımız üzerinde etkisi vardır (Power of Psychology çalışmasını 19.yy’da yayınlıyor, güç-beden-duygu ilişkisini inceliyor).
William James, Pratik Psikoloji çerçevesinde akıl-beden ilişkisini şöyle aktarmış: Alışkanlıklar ‘dönme dolap’tır, kişilik 30 yaşına kadar insana yerleşir ve sonrasında onlar yürüyen alışkanlık yığınlarıdır. Olumsuz koşullar aslında alışkanlıklardır, bu düşüncelerinizi ve dolayısı ile bedeninizi etkiler diyor Sayın James. Kötü koşullarda yaşayan insanların bu ortamdan çıkamamasının en büyük sebebi alışkanlıklarıdır diye ekliyor.
William James’ın alışkanlıkları dönme dolap olarak aktarması sinir sisteminin işleyişi ile ilgilidir. Tekrarlanan faaliyetler ya da düşünceler zamanla daha kolay hale gelmektedir, ve daha az dikkat gerektirmektedir. Mesela elimizi sabunlarken ya da dişimizi nasıl fırçalayacağımıza dikkat kesilmeyiz, bu alışkanlıklar otomatik olarak gerçekleşir, yapılmadığında eksikliğini hissederiz. Duygular da alışkanlıklardır. Bu sebeple hangi ortamda büyüyüp, neleri temel alışkanlıklar haline getirdiğimiz önemli bir data haline geliyor. Yargılayıcı bir ortamda uzun süre bulunduysanız yargılayıcı bir iç ve dış ses çok mümkün, ve bu yargılayıcı sesin/söylemlerinizin ayırdında olmamanız da çok mümkün. ‘Özşefkat Çalışmaları’ gibi yeni nesil psikolojik yaklaşımlar bu dili ve alışkanlıkları yıkmak/değiştirmek için çalışmalar yapıyor.
James-Lange Kuramı davranış duyguları belirler der, şöyle açıklarlar: Ormanda bir ayı gördüğümüzde sağduyumuza göre korktuğumuz için koşarak kaçarız; William James ve Carl Lange bunu böyle yorumlamaz, korktuğumuz için değil kaçtığımız için korkarız. Yani süreç tersinedir.
Bilim der ki nöronların olumlu ve olumsuz duygulara göre izleyeceği yol ve sinyallerde farklılıklar oluyor. Bugün güzel bir gün olacak ile bugün kötü hissediyorumun etkisi farklıdır. Düşüncelerimiz beyin ve beden için önemlidir ve etkilidir. Ne zaman ki bir düşünce çerçevesinde yoğunlaştığınızda vücudunuzda kimyasal bir cevap gelişirse bu cevap akıl sağlığınızı ve beden sağlığınızı etkileyen bir sonuca ulaşabilir.
“Nefsine hakim olabilen bir kişi, bir şehri zapteden kişiden daha ünlüdür.”
Şiraz’lı Sadi
Çıkış noktam Chekhov’a geri dönmek istiyorum. Hareket odağını daha iyi anlattığını ve uyguladığını düşünüyorum. Aktörlük metodunda Psycho-physical Acting olarak tanımlıyor: beden aklı, akıl bedeni besler, hayal gücü ise kilit noktadır. Aktörlüğü asla yapmak olarak değil ama ‘o esnada olan’ olduğunu anlatıyor (Never Doing, It is Happening!). Kısacası yapma halinden öte o anda olma ve olanla meşguluyeti ve aslında bilinçli olarak anda kalmayı amaçlamış, yani oyunu oynamayı bırak ve oluyormuş gibi harekete geç demek istiyor.
The body feeds the mind, the mind feeds the body: Psycho-physical.
Michael Chekhov
Imagination is the key.
Michael Çehov, aktörü bir enstrüman olarak tanımlamış, ben ise insanı alan olarak tanımlıyorum. Buna enerji alanı demek de mümkün. Çehov, enstrumanın yani aktörün vücut, düşünceler, duygular ve irade ile bütünleşebileceğini söyler, bu aktörlük dünyasında karakterin vücut bulmasına sebebiyet verir. Ben de aynı şekilde insanın yarattığı enerji alanında düşünceleri, duyguları ve bedeni ile bütünleşebileceğini ve bu bütünlüğü yönetebileceğini düşünüyorum. Aktör Jack Nicholson ve yer aldığı Shining filmini örnek olarak bırakıyorum. Bu filmde yoksunluk ve izolasyonun bir karekteri doğuruşunu izliyoruz. Bizim de dünyamızda hareketsizlik, üretimsizlik, duygusal temasın azalması bir dönüşüme sebep oluyor.
Hareket alanı yaratırken ve zihne erişmeye çalışırken, fiziksel hallerimizin düşünce ve duygularımıza hizmet ettiğini düşünüyorum. Diyelim liderlik özelliklerinizi geliştirmek istiyorsunuz, takım oyunlarında iyi değilsiniz, spor konusunda da istikrarlı değilsiniz, karar vermede de problem yaşıyorsunuz. Tüm bu tanımlarla geldiğinizde, size kesinlikle boks gibi saldırı içeren bir spora başlamanızı önerirdim.
Hepsi Nasıl Bağlantılı?
Karar vermek bir liderin en önemli aracı, gücü ve yanlış da olsa karar almak zorundadır. Bunun sorumluluğunu bilir. Fiziksel olarak bu sorumluluk ve kararlı olmanın yansıması dik bir postürdür. Kararlılık omuz-sırt ve karın bölgesinde yoğunlaşır. Karar verdiğiniz, kararlı olduğunuz anları hayal edin. Ve kararsız, zor durumda olduğunuz anları hayal edin, bedeniniz süreçlere nasıl tepki veriyor, omuzlarınız ne zaman aşağı düşüyor ve kapanıyor. Tıpkı bir aktörün role girmesi gibi düşünün, aktör sizce güçlü bir liderin bedenine girme hazırlığını nasıl yapardı. Lider kararı alıp uygular, girişkendir, söz söyleyicidir, hayır demesini bilir. En önemlisi saldıracağı anı, galip gelebileceği mücadeleyi tahmin edebilir. O sebeple dövüşme ve kendini koruma tekniklerini bilmelidir. Beden bilirse, zihin öğrenir ki bu sebeple dövüş sporları önemlidir. ‘Zihin bedeni’nde ne yapacağını bilmesi böyle gerçekleşir.
Psikolojik ve fiziksel beden birbirinden bağımsız değildir diyor The Michael Chekhov Technique ve katılmamak elde değil.
“Cesur Gibi Davran, Kendini Cesur Hissedersin”
*İngiliz Atasözü
Geliştirdiğim Wellness Balance System ile fiziksel hareketiniz ile iç dünyanız yani duygusal bedeninizi harekete geçirmek istiyoruz. Duygusal beden ve bunun yine hareket halinde olması Sayın Çehov’un tanımıdır, benimsiyorum. Anlatımlarımız çok kesişiyor. Bir noktadan sonra bedeniniz psikolojik halinizi etkileyen ve etki tepki ilişkisi kurabilen bir alana dönüşüyor. Çehov bu alanı enstrumanta benzetirken ona form kazandırmak ve şekillendirmek ve karaktere evrilmesinden söz ediyor, ben ise belli bir alan içinde devinimden bahsediyorum ve tek derdim bu alanda dengede kalmak. İkimizde tamamlanmış bir denge ve harmoniyi arıyoruz.
Deniz
Bu makaleyi ilk kez Nisan 2021’de yazdım, bilgiler ve içerik zamanla güncellendi ve derinleşti. Ve öğrenmeye devam ediyorum.
Sorularınız ve iletişim için mailto:deniz@dowellness.co
Lütfen referanslara altta erişebilirsiniz.
https://www.michaelchekhov.org/five-principles
http://michaelchekhovactingstudio.com/philosophy.html
https://www.chekhovacademy.com/michael-chekhov/
Discover more from DO Wellness
Subscribe to get the latest posts sent to your email.