“State of Mind”*🇹🇷

*state of mind – noun/ Cambridge Dictionary

a person’s mood and the effect that mood has on the person’s thinking and behavior

 

Şu an zor bir durumdasın. Her yol çıkılmaz. Herkes yabancı. Yalnız hissettiğin bir savaşın içinde boğuluyorsun. Birisi keşke çıksa ve sana ne yapacağını söylese. Ve bunu yaşamak zorunda kalmasan…

 

Bunu yaşamaya Hayır diyebilirsin!

Bu bir tercih, yaşamayabilirsin. Bunu bana ilk söylediklerinde çok sinirlenmiştim. Ben nasıl tercih etmiş olabilirim, bir insan neden kendine bunu yapsın ki?

Doğru ya neden yapsın, eğer öyle yapmayı örneklemediyse. Bahsettiğim düşünce kalıpları. Hemen bir örnek veriyorum: ‘Çok konuşan insanların her zaman bir şey sakladığını düşünüyorum.’ Bu bir düşünce kalıbı ve büyük ihtimalle az konuşan bir aile çatısı altında gelişmiş, köklenmiş. Kendi düşünce süzgeçlerinde zaman zaman haklı oldukları ve bu sebeple daha çok benimsedikleri bir yargı ölçeği. Evet bu bir ölçek. Tartı gibi, bir kişinin ederini ölçmek için geliştirdiğimiz yargılar ve bunların büyük bir bölümünün asla farkında değiliz.

Kendini yargılama!

Yargılamamak için yargılarınızın ayırdına varmanız gerekiyor, fazlasıyla insan gözlemlemek gerekiyor, anlamak gerekiyor. En çok da dinlemek gerekiyor. Bir başkasını değil kendini dinlemen gerekiyor. Nasıl sesleniyorsun? İçinde neler oluyor? Kendine sıkça başaramadın diyor musun, ya da neden hep benim başıma geliyor diyor musun, birisinin yüzü asıldığında benden hoşlanmadı diyor musun,… Bunların hepsi yargı ya da varsayım. Bunlardan kurtulup sessizliğe geçiş yap, şimdi!

Zihninle dengede olduğun bir zamana yolculuk yap!

Farkında olmadığın yargılarından nasıl kurtulacaksın? Özellikle şu an kendini kayıp ve sıkışmış hissediyorken… Hepimizin işlerin yolunda gittiği bir dönemi vardır, her şeyi mercek altına almadan ve iyi mi kötü mü diye düşünmeden geçen zamanları olmuştur. O zamanı hatırlayın, gerçekten hissedebildiğin yakın bir dönem olsun. Nasıl hissettiğini, güne nasıl heyecanla başladığını, kahveni içerken zorlu iş görüşmelerini nasıl hallettiğini, gülümserken nasıl problemleri rahatça çözdüğünü, her şeyin mümkün olabileceğini söyleyen iç sesini duyduğun o anı anımsa, mucizenin geldiğini kulağına fısıldayan o sesi.

Tekrar şimdiye dön!

Şu anda mümkündür ki birisinin söylediği sana ait olmayan gerçekliği kabul etmişsin, belki sevilmediğini hissettiğin en yoğun dönemdesin ve yapayalnızsın. Aslında böyle hissediyorsun. Bu duygular normal, bu duruma gelmiş olman ve hayır diyememiş olman ve sıkışmış hissetmen, sabah uyanman kadar normal.

Sen normalsin!

Normal olduğunu kabul ettin: zor durumda kalmanın normal olduğunu, istediğin yardımı alamadığını ve bu sebeple derin bir yalnızlık çektiğini kabul ettin.

Teslim ol!

Her şey normal ve kabul edilebilir olduğuna göre, şimdi zihninle konuşmanı ve her şeyin dengede olduğu biraz önce hayal ettiğimiz yakın geçmiş zamana gitmeni istiyorum.

Bir yıl öncesi belki henüz yaza hazırlanıyorsun, gözlerin ışıl ışıl ve merakla neler yaşacağım kim bilir dediğin döneme. O dönemde kal, ruhen ve bedenen hisset kendini orada. Belki kahveni içerken kurduğun hayalleri düşün. Her şey olması gerektiği gibi. Tam yudumlarken kahveni, benim seni aradığımı ve senin şu an yüzleştiğin problemi, sanki ben yaşıyormuşum gibi sana anlattığımı ve yardım istediğimi düşün.

Bir yıl öncesinde, kahvenden tekrar yudumunu alırken, her şey olması gerektiği gibi ve belki hayatının en mutlu zamanında, problemine vereceğin cevap ne olurdu?

Ruhsal durumunu değiştir!

Sorumun cevabını düşünmeye başladıysan dengede olduğun zamanın ruhundasın demektir. Şu an yaşadığın problemi, o döneme geri dönerek çözmeni öneriyorum. Kendini unutmaman için, sıkça yapmanı önereceğim bir alıştırma bu.

Lütfen ara başlık olarak yazılmış satırları tekrar oku ve düşünce akışın olarak kabul et.

Hoşgeldin!