Alkali su içmenin amacı vücudun alkali seviyesini yükseltmek, teoride böyle durum. Alkali su musluk suyundan ya da içme suyundan daha az asidiktir. Bunun anlamı şudur, normal bir içme suyundan farklı olarak alkali suyun, suyun alkali değerini yükseltecek alkali bileşimleri mevcuttur (Bakınız: Alkali Su Nasıl Hazırlanır?).
Alkali Su Bir Mucize mi?
Alkali su mucize bir içecek değil! Bileşiminde yer alan mineraller pH seviyesinden yani bir rakama ulaşmaktan daha değerlidir. Bu mineralleri şöyle sıralayabiliriz: silika, kalsiyum, potasyum, magnezyum ve bikarbonat… Vücudumuz kemikler, kas kütlesi, iç organlar dahil olmak üzere kanın asidik seviyesini 7.4 seviyesinde tutmak için çaba harcıyor. Burada aklınız karışmasın çünkü her organın pH seviyesi farklıdır, kendi sistemlerine uygun bir pH seviyesini korurlar. Biz her hücreye nüfuz eden kanın pH seviyesine odaklanıyoruz. Yoksa mide asidik bir ortamdır ve işlevini sürdürebilmesi için asidik kalması gerekir.
Teoriye göre alkali su içmek vücudunuzu daha az asidik yapar. İnsan kanının pH seviyesi yaklaşık 7.4’tür ve az bir oranla alkali diyebiliriz. Yine teoride .05 oranında dahi kanın alkali seviyesindeki sapmalar sizi bir çok sağlık probleminden koruyabilir.
Araştırmalar Ne Diyor?
Asidik bir vücud sizin sisteminizi zayıflatacaktır, yani hastalıklara açık bir konuma gelmenize sebep olabilir. Yüksek asit seviyesinde bir beslenme dieti şu hastalıklara ortam hazırlayabilir: diyare (ishal), osteoporoz, kaygı/stres, ramotoid artrit (eklem iltahabı), immün sistem bozuklukları ve kanserin ilerlemesine zemin. Alzheimer, diyabet, reflü gibi hastalıklar üzerinde de ayrıca durulmaktadır. Fakat bunun kesinlikle böyle olduğunu savunabileceğimiz sağlam veriler mevcut değil. Diğer yandan hiç araştırmaya yok bilgisi çıkmasın, aşağıda metin sonunda bir kaç araştırmayı paylaşıyorum.
Alkali Su Zararlı mıdır?
Tedavi görüyor ve ilaç kullanıyorsanız, böbrek ve ciddi mide problemleriniz varsa alkali su doğru bir tercih olmayabilir. Doktorunuza danışmanız gerekmektedir.
Ben Neden Alkali Su İçiyorum?
Alkali su, dolaşımdaki kanın asit seviyesini nötralize etmeye yardımcı oluyor, metabolizmanın hızlanmasına sebep oluyor, besinlerin daha kolay emilimine yardımcı oluyor. Özellikle benim gibi antrenman yapmak yaşam biçimi olan insanlar için şunu söyleyebilirim; alkali su Kreatin ile aynı etki seviyesine sahip ve çok ama çok daha ucuz. Yani performans artışı ve kas gelişimini destekliyor. Biliyorum ki hiçbir arıştırma yukarıda belirttiğim sebepleri kanıtlamış değil. Fakat Akdeniz tipi beslenmenin gösterdiği bir gerçek var ki, o da tüm otoritelerin kabul ettiği en uygun beslenme rejimi olması. Akdeniz tipi beslenme bol sebze ağırlıklı, eti dengeli tüketen bir beslenme şeklidir. Yani alkali beslenme diyebiliriz; bol lif tüketimi ve mineral alımı söz konusudur. Bu sebeple alkali su benim mineral alımımı arttıracak bir içeriğe sahipse, almayı tercih ediyorum. Bu mucize bir içecek değildir, sizin sağlığınızı hap gibi bir anda düzeltmeyecektir, alkali bir besin zinciri oluşturmak önceliğiniz olmalıdır. Dünyada hiçbir besin sizi bir anda alıp yeniden yaratmayacak, dönüştürmeyecek, gençleştirmeyecek… Bunların hepsi emek, zaman gerektirir. Hemen bugün başlayabilirsiniz, mucizeler peşinde koşmayın. Lokman hekimin şifası hazırladıklarında değil, doğal yaşama olan inancındaydı.
Deniz
Araştırmalar
Son dönem özellikle kanser ile ilgili olarak kanın pH seviyesinin 7.4 seviyesinde kararlı olması ve sağlığımızın optimal seviyeye ulaşmasına ve özellikle kansere karşı savaşta olumlu olur. Tümör hücrelerinin normal hücrelerden daha asidik olduğu belirtilmektedir (The Budwig Center, Spain – Cancer treatment clinic – source:livestrong.com).
Alkali su içmek, 3-6 ay arasında bir periyotta, kolestrol, kan glukoz ve kan basıncı seviyelerinizde düşüşe sebep olur (The 2001 issue of Shangai Journal of Protective Medicine).
pH 8.8 seviyesinde alkali su içmenin olası yaralarından birisi reflü hastalığının tedavisinde tamamlayıcıdır (The July 2012 edition of Annals of Otology, Rhinology & Laryngology). pH seviyesi 8.8 olan suyun mide asidini ve pepsinin nötralize etmede etkili olduğu savunulmuştur.
Fransa’da yapılan bir araştırma ise alüminyum ve silica minerallerinin içme suyunun içinde yoğun olduğu köy yerleşimlerinde Alzheimer hastalığına yakalanma risikinin düşük olduğunu göstermiş (3,777 yaşlı vatandaş ile 1988 – 2004 yıllarını kapsayan bu araştırma sonuçları 2009’da yayınlanmış – Aluminum and Silica in drinking water and the risk of Alzheimer’s disease or cognitive decline).
*Kaynaklar:
http://www.livestrong.com/article/498701-what-are-the-benefits-of-drinking-alkaline-water/
http://www.huffingtonpost.com/john-berardi-phd/alkaline-water_b_7762588.html
Discover more from DO Wellness
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
